TORAKSA VE TORAKS DUVARINA GENEL BAKIŞ
Necdet
Ersöz
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Toraksa
Genel Bakış
Toraks, yani göğüs,
vücudun genel olarak boyun ve karın bölgeleri arasında kalan ve karın
bölgesinden “diyafram” adı verilen bir kasla ayrılan kısmına verilen addır. İngilizcede
“thorax” ve “chest” sözcükleri, aralarındaki ufak anlam farklılıklarına karşın,
Türkçede “göğüs” anlamını verir.
Toraks kavitesi ve
duvarı, temel olarak kesik koniye benzer bir biçimde, superior olarak daralan
ve inferior olarak genişleyen bir yapıya sahiptir. Maksimum genişliğini
gövdenin karın bölgesinde kazanır. Toraks kavitesi duvarları göreli olarak ince
sayılabilir. Toraks iskeleti ise, basitçe kubbe biçimli bir kafese
benzetilebilir. Göğüs kafesi, horizontal uzanmış kaburgalar, kaburga kıkırdağı
ve anteriorda bir adet sternumla desteklenir. Ayrıca kaburgaların posteriorda
bağlandığı toraks vertebraları bulunur. Bu yapıların meydana getirdiği kapalı
alan, visseral organların korunmasında işe yarar. Toraks kavitesinin tabanı,
diyafram adı verilen ve solunumda fonksiyonu olan bir kastan oluşur. Toraks
duvarının alt yarısı toraks visserallerini korumak yerine abdominali korur ve
çevreler. Bu nedenle toraks ve kavitesi, esasında dışarından görüldüğünden daha
küçüktür.
Toraks, kardiyovasküler
ve respiratuvar sisteme ait önemli organları içerir. Toraks kavitesini mediastinum ve akciğer loblarını içeren
sağ ve sol pulmoner kaviteler şeklinde üç önemli kısımda
inceleyebiliriz. Toraks kavitesinin büyük bir kısmını akciğerler doldurmuştur.
Akciğerler hava ile kan arasında oksijen ve karbondioksit transferini
gerçekleştiren birimlere sahiptir. Toraks kavitesinin geriye kalan boşluklarına
da büyük oranda kalp ve bu bölgeden vücuda dağılan damarlar yerleşmiştir.
Ayrıca bu bölgede çeşitli besinlerin sindirim işlemlerini gerçekleştiren
sindirim sistemi organları yer alır.
Toraks
Duvarı
Yetişkin bir toraks
duvarı; göğüs kafesi ve kaburgalar boyunca uzanan kas, deri, fasya ve konnektif
doku elemanlarını içerir. Memedeki meme bezleri de toraks duvarının subkutanöz
dokusu içerisinde yer alır. Anterolateral aksiyo-apendiküler kaslar göğüs
kafesinde uzanır ve meme yatağını meydana getirir. Bu kaslar bölgesel olarak
toraks duvarına ait olmasına rağmen, sinir innervasyonları ve fonksiyonları
bakımından birer üst ekstremite kaslarıdır.
Toraks (göğüs)
kafesinin kendine özgü şekli ve kas yapısı, fonksiyonlarına paraleldir. Bu
işlevler arasında abdominal ve torasik organların korunması (bu organların
içerisinde bulunduğu hava ve sıvı ortamıyla beraber), sub-atmosferik negatif
internal basıncın yumuşatılması, ekstremitelere bağlantı sağlaması ve bu
yapıları taşıması, onlara kuvvet sağlaması ve bu bölgeyle ilgili pek çok kasın
origosunu oluşturması sayılabilir.
Göğüs kafesinin
şeklinin, o bölgeye bir rijidite kazandırmasına rağmen, kaburgaların (kosta) ve
kaburgalar arası kasların, eklemlerin ve kıkırdakların esnekliği de bu yapıya
dışarıdan gelebilecek baskılara karşı bir direnç kazandırmaktadır. Bilindiği
gibi kalp, akciğerler ve trake gibi çok önemli vital organlar, göğüs duvarıyla
korunmaktadır. Her bir inhalasyonda toraks duvarı kasları diyafram ve abdominal
duvar kaslarıyla bir uyum içinde çalışarak toraks kavitesinin hacmini
değiştirir, böylece akciğerlerin genişlemesi ve dışarıdaki havanın vücut
içerisine dolması sağlanır. Akciğerlerin elastikiyeti ve çevresindeki kasların
nefes alışverişine uyumluluğu ile de akciğer içerisindeki havanın değişimi
kolaylaştırılır.
Göğüs Kafesi
Göğüs kafesine anterior bakış.
Göğüs kafesine posterior bakış.
Hazırlayan: Necdet Ersöz (Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi)
Referans: Keith L. Moore, Arthur F. Dalley, Anne M. R. Agur, Clinically Oriented Anatomy, Seventh Edition, Lippincott Williams and Wilkins, Baltimore, 2014
Yorumlar
Yorum Gönder
Görüş, öneri, soru ve eleştirilerinizi lütfen bildiriniz. Yapıcı yorumlar değerlendirilecek; kişilik saldırıları ve üslûp hataları engellenecektir.