TORAKS
DUVARI KASLARI VE FASYALARI
Necdet
Ersöz
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Torasik
Duvar Kasları
Bazı kaslar, toraks
duvarında doğrudan ait olmasa da toraks duvarının fonksiyonunu
gerçekleştirmesinde yardımcı olabilir. Aksiyoappediküler
kaslar göğüs kafesinden (aksiyal iskelet) üst ekstremite kemiklerine doğru
uzanır. Benzer olarak anterolateral abdominal duvar, boyun ve sırtın bazı
kasları da göğüs kafesine tutunmaktadır. Aksiyoappendiküler kaslar primer
olarak üst ekstremite fonksiyonları
üzerinde etkilidir. Ancak bunlardan birkaçı (pektoralis majör, pektoralis minör, serratus anteriorun inferioru)
aynı zamanda respiratuvar göreve sahip olup toraks kavitesi volümünü
genişletmek üzere kaburgaların elevasyonunu kolaylaştırabilir. Bu özellik,
nefes alımının daha derin ve güçlü olmasını sağlar. Boyun vertebralarından
birinci ve ikinci kaburgalara inen boyun
skalen kasları primer olarak vertebral
kolon üzerinde etkilidir. Fakat bu kaslar ayrıca aksesuar (accessory) respiratör kaslar olarak bilinmekte olup
kaburgaları fikse eder, kasların alt kaburgalara bağlanmasına izin vererek bu
kaburgaların respirasyon sırasında elevasyonunu kolaylaştırır.
Toraks duvarını saran aksiyoappendiküler, boyun ve anterolateral abdominal kaslar
Toraks duvarının gerçek
kasları serratus posterior, levatores
costarum, interkostal, subkostal ve transversus thoracis kaslarıdır. Bu
kaslar hem görsel hem de özet tablo olarak yazının devamında verilmiştir.
Serratus
posterior kasları geleneksel biçimde inspiratuvar kaslar
olarak bilinir; ancak bu kasın bu fonksiyonu elektromiyografi veya diğer
tekniklerle kanıtlanamamıştır. Orijini, bölgesi ve bağlantıları dolayısıyla bu
kasın üst 4 kaburgaya elevasyon yaptırdığı; böylece toraksın AP çapını
(anterior-posterior genişliğini) artırarak sternumu kaldırdığı söylenir. Orijini,
bölgesi ve bağlantıları dolayısıyla serratus
posterior inferior kasının inferior kaburgaları deprese ettiği ve onların
diyafram tarafından çekilmesini önlediği söylenir; fakat 2001 yılında Vilensky
ve ekibi tarafından yürütülen bir çalışmada* bu kasların respiratuvar motor
özelliklerinden ziyade, proprioseptif özellikleri olduğu keşfedilmiştir. Bu
kaslar, özellikle de serratus posterior
superior, miyofasyal ağrı sendromlarında kronik ağrı sebebi olabilmektedir.
Levatores
costarum kasları 12 körük şekilli kas grubundan oluşan ve
esas görevi kaburgaları kaldırmak olan kaslardır; buna rağmen normal
inspirasyondaki işlevleri kesin değildir. Vertebral harekette ve
propriyosepsiyonda da önemli olabilirler.
İnterkostal
kaslar interkostal boşluklara lokalize olmuştur. Superfisyal katman external
interkostal kaslar tarafından, iç katman da internal interkostal kaslar
tarafından oluşturulur. En iç tabakada da innermost interkostal kaslar yer
alır.
External
interkostal kaslar (11 çift) kaburga
tüberküllerinden kostokondral bağlantılar arasını doldurur. Anteriorda kaslar
yerine external interkostal membran
vardır. External interkostal kaslar inferior olarak anterolateral abdominal
duvarda external oblique kas ile
devam eder. External interkostal kaslar inspirasyon sırasında çok aktiftir.
Internal
interkostal kaslar (11 çift) external
interkostalların altında uzanır. Bu kasların lifleri kostal olukların
tabanlarından inferoposterior olarak inferiorlarındaki kaburgaların superior
sınırlarına uzanır. Internal interkostal kaslar kaburga gövdelerine ve kostal
kartilajlara bağlanır. Posteriorda kaburgalar arasında kaburga açısının
medialinde internal interkostal kaslar, yerini internal interkostal membrana bırakır. Bu kaslar, external
olanların aksine inspirasyon yerine eksprasyonda
görevlidir ve external interkostallara göre daha zayıftır.
Innermost
interkostal kaslar internal interkostallara benzer
ve onların altında devam eder. Bu
kaslar, internal interkostal kaslardan, aralarındaki interkostal sinir ve
damarlarla ayırt edilir. Innermost interkostallar komşu kaburgaların
internal yüzeyleri arasında uzanır ve interkostal boşluğun büyük oranda
lateralini doldurur. Fonksiyonlarının, net olmasa da, internal interkostallara
benzediği kabul edilir.
Subkostal
kaslar şekil ve büyüklük açısından diğer kaslar gibi
değil, değişkendir. İnsanlarda çoğunlukla alt toraks duvarında en gelişmiş
vaziyette görülür. Bir ya da iki interkostal boşluğu geçerek internal
interkostallarla aynı yönde seyreder ve onlarla karışır.
Transversus
thoracis kaslar superolateral olarak inferior sternumun
posteriorundan uzanan 4 veya 5 parça kastır. Bu kaslar inferior olarak transversus abdominis kasları ile
devamlıdır. Bu kasların zayıf ekspiratuvar görevleri olduğu ve proprioseptif
rol üstlendikleri söylenmektedir.
Toraks duvarının gerçek kasları. Arkadan, yandan ve önden bakış.
Toraks duvarı kaslarının özeti. (a) Tüm interkostal kaslar interkostal boşlukları rijit hâlde tutar, böylece ekspirasyon sırasında aşırı şişkin ve inspirasyon sırasında aşırı sönük bir kavite oluşumu engellenir. Her bir interkostal kasın ve aksesuar kasların solunumdaki rolünü pek çok elektromiyografik çalışma olmasına rağmen spesifik olarak yorumlamak güçtür. (b) Aksiyon geleneksel olarak bağlantı noktalarına göre değerlendirilir; büyük oranda propriyoseptif olduğu düşünülmektedir.
External ve internal
interkostal kasların sırasıyla inspirasyon ve ekspirasyonda rol oynadıkları
bilinmesine rağmen, aktiviteleri izometriktir.
Yani kasılma sırasında tonus artarken
kas hareketi görülmez. Bu nedenle bu kasların kaburga hareketlerindeki
rolü, büyük oranda güçlü bir solunumla orantılıdır. Diyafram, inspirasyonun ilk ve en önemli kasıdır. Ekspirasyon ise bireyin
bir dirence karşı nefes vermesi durumu ya da hava çıkışı aciliyeti söz konusu
olmadığı sürece (örneğin balon şişirmek, üflemeli çalgı kullanmak, öksürmek, hapşırmak vb.) nispeten pasif bir süreçtir.
Akciğerlerin elastik niteliği ve abdominal visseranın dekompresyonu solunmuş
havanın dışarı çıkmasına yardımcı olur. Respirasyonda interkostal kasların
primer fonksiyonu, tonus ve rijiditeyi artırarak interkostal boşluğu
desteklemek ve özellikle internal torasik basıncın en düşük olduğu inspirasyon
durumunda paradoksal harekete direnç göstermektir. Bu en çok yüksek spinal kord
yaralanmalarında, trunkta flaccid paraliz görüldüğünde diyafram sağlam
olduğunda belirgindir.
Anterior Torasik Duvarın anteriorunun diseksiyonu. External interkostal kaslar kostal kartilajlar arasında membranlarla yer değiştirir. 3 ve 4. Kostal kartilajlarda perikondrium boyunca H-şekilli kesiler, kartilajı sökmek üzere gerçekleştirilir. Çoğu kez, normalde 7 kaburga sternuma doğrudan bağlanırken, 8. Kaburganın da doğrudan bağlandığı görülebilir (illüstrasyonda gösterildiği gibi). Internal torasik damarlar ve parasternal lenf nodları (yeşil) göğüs kafesi içerisinde sternumun lateralinde yer alır.
Anterior Torasik Duvarının posteriorunun diseksiyonu. Internal torasik arterler subclavian arterlerden doğar ve eşlik eden venlerle (L. venae comitantes) çiftlenir. 2. Kostal kartilajın superiorunda birakiyosefalik vene boşalan her bir tarafta sadece 1 adet internal torasik ven bulunur. Transversus thoracis kasın transversus abdominis kaslarla olan devamlılığı eğer diyafram kaldırılırsa daha net olarak görülmektedir (sağ tarafta).
Interkostal boşluğun içeriği. A. Bu transvers kesit sinirleri (sağda) ve arterleri (solda) ve interkostal kaslarla olan ilişkilerini göstermektedir. B. Interkostal boşluğun posterior kısmı görülmektedir. Bir kostovertebral eklemin eklem kapsülü (radiate ligament) kaldırılmıştır. Innermost interkostal kaslar bir interkostal boşluğu geçerken; subkostal kaslar birden fazla interkostal boşluğu geçebilir. Bu bölgedeki ven, arter ve sinirlerin düzenleniş sırasını superiordan inferiora VAN (ven, arter ve sinir) şeklinde ezberleyebiliriz. L. rami communicantes interkostal sinirler ve sempatetik trunk arasında uzanır. C. Interkostal kasların görevinin basit bir modeli gösterilmiştir. Kas liflerinin kontraksiyonu genellikle kaburga eğiminin olduğu noktada paraleldir. (A ve C lifleri örneği) ve bu durum, kaburga ve sternumun kaldıırlmasıyla sonuçlanır. Kas kontraksiyonunun kaburga eğimine dik olduğu noktada (B lifleri örneği) ise kaburgalar deprese olur.
Diyafram
kası, toraks ve abdomeni ayırır. Primer fonksiyonu inspirasyondur.
Erkek pektoral bölgesi diseksiyonu. Sağda platizma kası kesilmiştir ve solda supraklavikular sinirlerle birlikte sıyrılmıştır. Sağ pektoral minör üzerinde bir tabaka hâlinde pektoral fasya görülmektedir. Bu fasya yapısı solda kaldırılmıştır. Interkostal sinirlerin kutanöz dalları memeyi besler.
Derin fasyanın her bir
parçası sardığı kasların ya da bağlandığı yapıların isimleriyle adlandırılır.
Bu yüzden anterior torasik duvarı örten geniş derin fasya, pektoral fasya olarak isimlendirilir. Pektoral fasya, pektoralis
majör kasıyla ilişkilidir. Öte yandan pektoral fasyanın bir kısmı, meme
yatağının büyük bir kısmını meydana getirir. Pektoralis majörün ve fasyasının
derininde derin fasyanın bir diğer katmanı olan ve pektoralis minör kasını
saran klavipektoral fasya bulunur.
Göğüs kafesi internal
olarak endotorasik fasya ile uzanır.
Bu ince fibro-areolar katman kostal parietal
pleura ve toraks duvarı
bağlantısını sağlar. Suprapleural
membran kısmı, diğer bölgelere göre daha fibrözdür.
*Söz konusu çalışmaya PUBMED’den (http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11424195
adresinden) ulaşabilirsiniz.
Hazırlayan:
Necdet Ersöz (Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi)
Referans:
Keith L. Moore,
Arthur F. Dalley, Anne M. R. Agur, Clinically Oriented Anatomy, Seventh Edition,
Lippincott Williams and Wilkins, Baltimore, 2014
Yorumlar
Yorum Gönder
Görüş, öneri, soru ve eleştirilerinizi lütfen bildiriniz. Yapıcı yorumlar değerlendirilecek; kişilik saldırıları ve üslûp hataları engellenecektir.