Ana içeriğe atla

Kan Fizyolojisi Ders Notları (Kısım 1)

KAN FİZYOLOJİSİ
PROF. DR. DENİZ ERBAŞ NOTLARI

Kısım 1
Necdet Ersöz
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi

Bu yazı dizisi, Prof. Dr. Deniz Erbaş’ın “Kan Fizyolojisi” konusunda derste kullandığı slaytların ve kaset notlarının spot bilgiler şeklinde bir derlemesidir. Sunumda kullanılan görsellerin detaylı açıklamaları genellikle verilmemiştir. Yazıya eklemeler yapılacaktır.

Bu yazı dizisinde neler var?

·         Kanın fonksiyonları ve özellikleri
·         Hematopoez
·         Eritrosit ve Hemoglobinin fonksiyonları
·         Anemi, polisitemi, kan transfüzyonu
·         Lökosit, fagositoz, eozinofil, bazofil
·         Trombositler, koagülasyon mekanizması, antikoagülanlar

Vücuttaki kanın dağılım oranları:

·         %80 periferik sirkülasyon (%15 arterler, %10 kılcallar, %75 venöz sistem)
·         %20 pulmoner sirkülasyon (%46 arterler, %7 kılcallar, %46 venöz sistem)

Kanın fonksiyonları:

Transport: Oksijen, karbondioksit, metabolik atıklar, besleyiciler, hormonlar ve ısının vücudun değişik yerlerine taşınması.
Regülasyon: pH ayarlama, terleme ve vazodilatasyon yoluyla vücut sıcaklığını düzenleme
Korunma: Vücut savunmasında yer alma

Kanın fiziksel özellikleri:

·         Sudan daha vizközdür, daha yavaş akar.
·         Sağlıklı bir insanda yaklaşık 37 C derece sıcaklığa sahiptir.
·         Arterlerdeki pH’ı yaklaşık 7.4’tür. 7.35-7.45 arası normal kabul edilir.
·         Toplam vücut ağırlığının yaklaşık %8’ini meydana getirir.
·         Kan hacmi erkeklerde 5-6 litre iken, kadınlarda 4-5 litredir. Bu miktarlar yaşa ve vücut tipine göre de değişebilir.
·         Hormonal negatif feedback mekanizması kanı normal hacim ve basınçta tutar.

Normal kanda kan hücreleri ve plazma heterojen olarak birbirine karışmış bir şekilde bulunurken, santrifüj işlemi sonrasında kanın %45’lik kısmı olan ve formed elements olarak adlandırılan kan hücreleri tüpün dibine çökerken, %55’lik plazma kısmı yüzeye çıkar. Plazma ile çöken eritrosit tabakasını (kan hücrelerinin %99’u) ayıran ince çizgiye buffy-coat (kan hücrelerinin %1’i) denir. Buffy-coat içerisinde lökosit ve plateletler bulunur.


Doğumdan yetişkinliğe dek kan değerleri tablosu

İnsan kan elemanlarının kanda bulunma miktar ve oranları:

Plazma: %55 [%7 Protein (%54 Albumin, %38 Globulinler, %7 Fibrinojen, %1 Diğer), %92 Su, %1 Çözünmüş Maddeler (Elektrolitler, Besleyiciler, Gazlar, Vitamin ve Atıklar)]
Kan hücreleri: %45 (milimetre küpte Eritrositler 4.8-5.4 milyon, Plateletler 150000-400000, Lökositler 5000-10000)
Lökositlerde %60-70 Nötrofiller, %20-25 Lenfositler, %2-4 Eozinofiller, <%1 Bazofiller



Yetişkin insan kanında plazma içeriği değerleri


Hamilelikte kan değerleri değişimi

Hamilelikte;

-          Hemoglobin seviyesi düşer.
-          Ortalama Gövde Hacmi (MCV) bir miktar artar.
-          Beyaz Kan Hücreleri (WBC) artar.

Hamilelikte Hemoglobin Değerleri

1.      Trimester 1: 124-135 g/l
2.      Trimester 2: 110-117 g/l
3.      Trimester 3: 106-109 g/l
·         Hemoglobin değerleri ilerleyen zamanlarda düşer.

Doğum Sonrası (Postpartum) Hemoglobin Değerleri

2. Gün: 104 g/l 
1. Hafta: 107 g/l
3. Hafta: 116 g/l
2. Ay: 119 g/l
·         Doğum sonrasında, hamilelikte azalan hemoglobin miktarı artmaya başlar.

Günlük (Diurnal) ve Mevsimlik (Seasonal) Varyasyonlar

Kırmızı kan hücreleri ve Hemoglobinin gün içerisindeki değişimi genellikle %3 civarındadır. İmmatür kırmızı kan hücreleri olan retikülositler ise gün içerisinde %20 oranında değişir. Serum eritropoetin düzeyinin diürnal (gün içerisindeki) varyasyonu önemlidir. Sabah 08.00’de genel olarak en düşük miktarını alırken öğleden sonra saat 04.00 gibi %40, akşam 08.00 gibi de %60’a kadar artabilir.

Fiziksel Özellikler

Kan Densitesi (Yoğunluğu) Ortalama: 1.050-1.060 (Plazmada 1.020-1.030, Kan Hücrelerinde 1.080-1.090)

Viskozite: 2.5-4 santipoise (Plazmada 1.4-1.8)
***Eritrosit miktarı, kan viskozitesini belirler. Kanda eritrosit artarsa viskozite artar, eritrosit azalırsa viskozite azalır.

Plazma Proteinleri (6-8 g/l)

-          Antikorlar (antibodies) dışındaki plazma proteinleri karaciğerde sentezlenir.
-          Plazma proteinleri kan hacminin normal düzeyde kalmasında, suyun geçişinde, viskozitede, osmotik basıncın belirlenmesinde önemlidir. Taşıyıcı rolleri vardır.

-          Yenidoğanda plazma proteini miktarı yaklaşık 5.7 g/l’dir. 6 aylıklarda bu miktar 6.0 g/l’ye çıkar. 3 yaşındaki bebeklerde adult seviyeye gelir (6-8 g/l).

Taşıyıcı Görevi Üstlenen Proteinler

Albumin: Primer olarak yağ asitleri, bilirubin ve birtakım ilaçları taşır. Sekonder olarak hem, tiroksin ve kortizol taşır.
Apoliproteinler: Trigliserit, fosfolipid, kolesterol taşır.
Haptoglobulin (Alfa 2 Globulin): Hemoglobin taşır. (Serbest hemoglobin kaybını önlemek amacıyla hemoglobini bağlar.)
Hemopeksin: Hem molekülü taşır.
Transferrin (Beta Globulin): Demir taşır.
Serüloplazmin (Alfa 2 Globulin): Ferro (Fe2+) iyonlarını Ferrik (Fe3+) iyonlarına oksitler, kanda bakır taşır.
Prealbumin: Tiroksin ve A vitamini taşır.
GC-Globulin: D Vitamini taşır.
Transkortin: Kortizol taşır.
Transkobalamin: B12 Vitamini taşır. (Transkobalamin I ve II tipleri vardır. I tipi Alfa globülin, II tipi Beta globülin yapısındadır.)
Alfa 1 Globulin: Glikoz taşır.

Proteinlerin Fonksiyonları

-          1 gram albümin yaklaşık 18 ml su tutar.
-          Proteinler kan osmotik değerinin ayarlanmasında önemli role sahiptir. Örneğin, kanda albümin değeri 3 g/dl’nin altında düşerse ödem oluşabilir.
-          Gün içerisinde yaklaşık 17 gram albümin ve 5 gram globülin sentezlenir.

Fibrinojen:

·         Kan proteinlerinin yaklaşık %7’lik kısmını oluşturur.
·         Koagülasyonda önemlidir.

·         Plazmada 0.3 g/dl olarak bulunur. Serum, fibrinojen (pıhtılaşma faktörü) barındırmayan plazmadır. Serum-plazma farkını büyük ölçüde fibrinojen meydana getirir.

Sedimentasyon

Kanda şekilli elemanların çökme oranıdır.
·         Kadınlarda 5-12 mm/sa (0-15 mm/sa)
·         Erkeklerde 3-7 mm/sa (0-5 mm/sa)
·         Yenidoğanlarda 1-2 mm/sa olarak ölçülür.

Düşük Sedimentasyon Hızına Sebep Olan Faktörler

·         Yüksek kan şekeri
·         Yüksel albümin seviyesi
·         Yüksek miktar fosfolipid
·         Yenidoğanlarda kanda fibrinojen düşüklüğü
·         Bazı ilaçların etkileri

Sedimentasyon Hızını Düşüren İlaçlar

·         Ethambutol
·         Kinin (Quinine)
·         Salisilatlar
·         Yüksek kan şekerine neden olan kortizon ve ACTH gibi ilaçlar

Sedimentasyon Hızını Artıran İlaçlar

·         Dekstran
·         Metildopa
·         Metiserjit
·         Oral kontraseptifler
·         Penisilamin
·         Teofilin
·         Trifluperidol
·         A Vitamini

Hematopoez (Kan Hücrelerinin Oluşumu)

Yassı Kemikte Kemik İliği

Pelvis: %40
Vertebralar: %28
Kranyum ve Mandibula: %13
Kostalar: %8
Sternum: %2
Uzun Kemiklerin Epifizleri: %2

Doğumdan sonraki 2-3. Aylarda

·         Kırmızı kan hücresi üretimi düşer.
·         Fetal eritrositlerin yarı ömürlerinin kısalması fizyolojik hemoglobin seviyesinin düşüklüğüne neden olur.
·         Kan hemoglobin değeri 3. Ayda en düşük seviyeye ulaşır.

Oksijen Afinite Hastalığı

·         Hemoglobin düzeyinin düşmesi nedeniyle gerçekleşir.
·         Fetal hemoglobinler adult hemoglobinle yer değiştirir ve eritrosit 2,3 difosfogliseratta (2,3 DPG) artış gerçekleşir.

Myeloid-Eritroid Hücreler

Normal:
Myeloid Hücreler: %60-70
Eritroid Hücreler: %20
Lenfositler: %10-15
Plazma Hücreleri: %2
Megakaryositler, Monositler, Fibroblastlar…: %1

Myeloid/Eritroid Oranı
Normal: 2,5-4,1:1
Enfeksiyon: 5-6:1
Anemi: 2:1
·         Tipik myeloid eritroid oranı yenidoğanda yaklaşık 1 aya kadar görülmez.

Myeloid-Eritroid Oranı
·         İlk oran 1.2:1
·         İlerleyen iki hafta boyunca  4:1’den 6:1’e yükselir.
Her gün yaklaşık 5 x 1011 kan hücresi apoptosisle ölür. Yine yerine aynı miktarda hücre sentezlenir.

Günlük Kan Hücresi Üretimi:
·         2.5 milyar eritrosit/kg
·         2.5 milyar platelet/kg
·         1 milyar granülosit/kg

CSF (Colony Stimulating Factor)
·         M-CSF: Makrofaj (Monosit) CSF
·         GM-CSF: Granülosit-Monosit CSF
·         G-CSF: Granülosit CSF

CFU (Colony Forming Unit)
·         CFU-GEMM: Granülosit-Eritrosit-Megakaryosit-Monosit
·         CFU-L: Lenfosit
·         CFU-E: Eritrosit
·         BFU-E: Burst Forming Unit Eritrosit
·         CFU-B: Bazofil

Faktör
Kısaltma
Reseptör
Eritropoietin
EPO
EPOR
Kit ligand
KL
Kit
İnterlökin 1-2
IL-1, IL-2
IL-1, IL-2 reseptör
Granulocyte colony-stimulating factor
G-CSF
G-CSG reseptör
Granulocyte-macrophage-colony-stimulating factor
GM-CSF
GM-CSF reseptör
Macrophage colony-stimulating factor
M-CSF, CSF-1
CSF-1R
Interferon-α, -β
IFN-α, -β, -γ
IFN-α, -β, -γ reseptör
Trombopoietin
TPO
Mpl
Lösemi inhibör faktör
LIF
LIF reseptör
Onkostatin M
OSM
OSM reseptör
Ciliary neurotropic factor
CNTF
CNTF reseptör
Transforming growth factor
TGF-α
ERBB1 (EGF reseptör)

Insulinlike growth factor
IGF-1
IGF-1R
FLT-3 ligand
FL
Flk-2/FLT3
Flk-1 ligand, vascular endothelial growth factor
VEGF
Flk-1




Stromal hücreler, endotel ve fibroblast hücreleri stimülasyona göre aşağıdaki maddeleri salgılar:

·         IL-6
·         IL-7
·         G-CSF
·         GM-CSF
·         TGF-b
·         Macrophage CSF (M-SCF)
·         SCF
·         Flt3L (Fetal liver thyrosin kinase 3 ligand) & IL-1
·         IL-3, IL-11, Kit ligand, Activin A, bFGF

Stromal hücreler ayrıca negatif maddeler de salgılar:

·         Transforming growth factor-β,  interferon-γ, tümör necrosis factor
·         Bu maddeler hücreleri inaktif konumda tutar.

IFN-γ

·         Monosit ve makrofajları aktive eder.
·         Fc reseptörünün artışına neden olur.
·         Fagositoz, süperoksit jenerasyonu ve bakterisidal kapasiteyi artırır.
·         NK toksisitesini artırır.
·         Ig B üretimini artırır.

Stromal hücreler üzerinde etkili olanlar:

·         IL-1
·         TNF

Multipotent hücreler üzerinde etkili olanlar:

·         IL-3
·         GM-CSF
·         IL-6
·         G-CSF

Stem hücreler üzerinde etkili olanlar:

·         Kök hücre faktörü
·         Flt ligand

“Directed” hücreler üzerinde  etkili olanlar:

·         G-CSF
·         M-CSF
·         IL-5 (özinofil CSF)
·         Eritropoietin
·         Trombopoietin

Hematopoietik Sitokinler

Colony-Stimulating Factors:
·         Granulocyte colony-stimulating factor (G-CSF)
·         Granulocyte-macrophage colony-stimulating factor (GM-CSF)
·         Macrophage colony-stimulating factor (M-CSF)
Hemapoiesis üzerine etkili interlökinler:.
·         IL-7, 9, 10, 12, 17, 20
·         Yeni faktörler: Notch ligands, Wnt ailesi, VEGF ailesi
·         Klâsik faktörler: IGF-I, II, b-FGF, HGF, PDGF
Lineage spesific Sitokinler & Hormonlar
·         IL-3
·         Epo
·         Tpo
·         IL-5
Co-stimulatory sitokinler:
·         Stem cell factor (SCF)
·         Flt-3 ligand (FL)
Supresif sitokinler:
·         Chemokines
·         Interferonlar (IFNs)
·         Tumor necrosis factor-α (TNF-α)
·         Transforming growth factor-β (TGF-β)


Sitokinlerin Etkileri:

·         Eritropoiesis: Epo, SCF, IGF-1, IL-9, IL-3, Tpo
·         Megakaryopoiesis: Tpo, IL-3, IL-6, IL-11, LIF, SCF, Epo
·         Mast hücreleri-Bazofil üretimi: IL-3, SCF, IL-10
·         Eozinofil üretimi: IL-5, IL-3, GM-CSF, SCF
·         Granulopoiesis: G-CSF, GM-CSF; IL-3, SCF, IL-6
·         Makrofaj üretimi: M-CSF, GM-CSF, IL-3
·         Lenfosit üretimi: IL-7, FL, SCF, SDF-1, IL-2, IL-4, IL-5, IL-10, IL-13 IL-15


·         IL-4, TNF-α ve GM-CSF myeloid dendritik hücreler için regülatördür.

Dendritik Hücre

·         Dendritik hücreler deri dâhil pek çok hücre tipinde bulunur.
·         En önemli görevleri antijen sunmaktır.
·         Dendritik hücrelerin pek çok tipi hematopoietik progenitör hücrelerden gelir. Bazıları, foliküler dendritiklerde olduğu gibi, lenfoid ya da stromal hücrelerden gelir.
·         Güçlü bir şekilde sınıf II insan lökosit antijenlerini eksprese ederler. (HLAs)
·         Dendritik hücreler quiescent B- ve T lenfositleri stimüle eder.
·         Az sayıdaki dendritikler ve düşük seviyeli antijenler güçlü T hücresi immünitesini indükler.


·         Anti tümör immün yetmezliğini yenme üzerine yapılan yeni çalışmalarda dendritik hücreler kullanılmaktadır.
TGF-β1, IL-4,GM-CSF maddeleri Langerans hücreleri için regülatördür.


Kan üretimi için inhibitör maddeler:

-          TGF-ß
-          İnterferonlar
-          Granülosit protein (laktoferrin)
-          İntrasellüler Fe2+ depot proteinler (asidik isoferrin)
-          Prostaglandin E serileri
-          SCI (stem cell inhibitör)= MIP-1a (Makrofaj inflamatör protein)

Kan Hücresi üretimi için efektif substanslar:

-          Eritropoietin, B12 vitamini, Folik asid, B6 vitamini, B2 vitamini, Fe, Zn, Cu
·         EPO sekresyonu akşam vakitlerinde sabaha göre daha yüksek seviyelerde olmak üzere bir sirkadiyan ritim gösterir.
·         Önceden depolanmış EPO yoktur.
·         EPO seviyeleri kadın ve erkeklerde aynıdır (6-32 U/L)
·         Hipoksia gibi durumlarda bu miktar 1000 kata kadar artabilir.

EPO reseptörleri ve dokularda bulunması:

·         Nonhematopoietik hücreler: endotel hücreler, enterositler, kas hücreleri, plasenta dokusu, insülin üreten hücreler, nöronal ve nonnöronal hücreler
·         Retikülositler eritrositlerde EPO reseptörü yoktur.
·         Sütte EPO vardır.

EPO & EPO Reseptörleri

-          Beyin ve beyin korteksi
-          Serebellum
-          Hipokampüs
-          Hipofiz bezi
-          Medulla spinalis

·         Hepsidin maddesi anemide ve hipokside azalır. İnflamasyon ve demir alınımında artar. Hepsidin yokluğu demir birikimine, demirin hiperabsorpsiyonuna, fazla demir salınımına yol açar. Fazla miktarda hepsidin ise, demir depolarının azalmasına, microcytic hipokromik anemiye, ince bağırsaktan demir emiliminin azalmasına, makrofajlardan demir salınımının azalmasına ve plasentadan fetüse geçen demirin azalmasına neden olur.

EPO’nun nöroprotektif etkisi:

-          Glutamat toksisitesini azaltır.
-          Nöronal anti-apoptotik faktör üretimini artırır.
-          Nitrik okside bağlı hazarları azaltır.
-          Anti-inflamatuvar ve anti-oksidandır.

Oksijen-sensitivitesi artırıcı: hypoxia inducible factor 1 (HIF-1)

-          Oksijene duyarlıdır; bu yüzden DNA’ya bağlanır ve oksijen tarafından düzenlenir.
-          EPO üretimi için fizyolojik bir regülatördür.
-          Hipoksi barındırmayan hücrelerde HIF-1 yoktur.
-          30 dakika sonra hipoksi görülebilir.


Folat ve Kobalamin

-          Birbirlerinden ayrılamazlar.
-          Sadece B12 vitamini eksikliği beyin ve diğer sinir yapılarında miyelinasyon hasarı meydana getirir.
-          MCV 110 üzeri olduğunda folat ya da B12 vitamin eksikliği düşünülür.



B12 vitamini

-          Günlük besinlerle alımı 5μg
-          Günlük gereksinim 1-2μg
-          Hayvansal gıdalarda daha yoğun olarak bulunur
-          Vücutta 2-5 mg miktarlarında bulunur
-          Absorbsiyon bozukluklarında normal bir vücuttaki B12 birkaç yıl vücuda yeterli olmaktadır


Folat

-          Karaciğerde ve sebzelerde bulunur.
-          Günlük alımı yaklaşık 250 mikrogramdır.
-          Günlük alımı en az 150 mikrogram olmalıdır.
-          Hamilelik döneminde vücudun gereksinimi 500 mikrograma çıkar.
-          Alımının kesilmesi durumunda vücuttaki folat birkaç ay vücuda yetebilir.


Demir (Fe++)


Total Demir

-          İnsan vücudunda yaklaşık olarak 2-5 g aralığında bulunur.
-          Kadınlarda kg başına 40 mg kadar bulunurken erkeklerde 50 mg kadardır.
-          Total demirin yaklaşık 2/3’ü hemoglobinlerdedir.
-          Demir eksikliği hemoglobin sentezini inhibe eder,
Demir Emilimi
-          Günlük olarak 10-15 mg besinlerle alınır.


Protein
Fonksiyonu
Fe Oksidasyonu
Miktar (g)
Toplam Oran
Hemoglobin
Eritrosit O2 Transportu
2 (heme)


Myoglobin
Kasta O2 depolanması
2 (heme)
0.130
6.0
Transferrin
Plazma Fe Transportu
3
0.003
0.1
Ferritin
İntrasellüler Fe Depolanması
3
0.520
13.0
Hemosiderin
İntrasellüler Fe Depolanması
3
0.480
12.0
Katalaz, Peroksidaz
H2O2 Yıkımı
2
-
-
Sitokromlar
Elektron Transportu
2/3 (heme)
-
-
Aconitaz
Trikarboksilik Asit Siklusu
4Fe.4S Cluster
-
-
Ferroşelataz
Hem biyosentezi
2Fe.2S Cluster
-
-
Duodenal Sitokrom b-like Protein
Bağırsak Fe Redüksiyonu
2 (heme)
-
-
Diğerleri
Diğer Oksidazlar
-
0.140
3.6


Demir Emilimini Etkileyen Faktörler

Artıranlar:
-          Vücuttaki demir eksikliği
-          Asit & C vitamini
-          Yüksek rakım
-          Herediter hemakromatozis
-          Hamilelik
-          Enterositlerde fazla DMT-1 ferroportin
-          Hem demiri
-          Fe2+

Azaltanlar:
-          İnorganik demir
-          Fe3+
-          Malabsorpsiyon
-          Demir fazlalığı
-          Fosfat, fitatlar
-          Enfeksiyon
-          Azalmış eritropoez
-          Siyah çay
-          Enterositlerde az DMT-1 ferroportin
-          Süt

Ferritin

-          Kanda düşük miktarlardadır. (RIA ile ölçülür. Kadınlarda 14-150 µg/L, erkeklerde 40-340 µg/L)
-          Kandaki miktarı 10 µg/L’in altında düşerse anemi olur.


B2 Vitamini (Riboflavin)


Bakır (Cu2+)

-          Hem sentezini katalizler.
-          Hemoglobin üretimini artırır.
-          Bakır eksikliği anemiye ve eritrositlerin ömürlerinin kısalmasına neden olabilir.

Çinko (Zn)

-          DNA & RNA polimerazlarda bulunur.
-          SOD & Katalaz


Eritropoez için

-          Protein anabolik etkisi
-          Tiroid hormonu
-          Androjenik hormonlar (androjenler kemik iliği ve EPO salınımını stimüle eder)
-          Steroid ilaçlar
-          T3 ve T4 hormonları eritroid hücreleri etkiler

Angiotensin II

-          Angiotensin II eritrosit sentezinde role sahiptir.
-          ACE geni devre dışı kalmış farelerde normositik anemi gelişmiştir, angiotensin II ilavesinden sonra anemi normale dönmüştür.
-          Ang II laboratuvar koşullarında doğrudan hematopoietik projenitörlerin çoğalmasını stimüle eder.

Retikülosit Sayımı

-          Eritropoez hızını ölçmek için kullanılır.
-          Eritrositlerin %0,5-1,5’i retikülositlerdir. (yeni oluşan eritrositler)
-          Belirlenen normal miktardan az ya da çok miktardaki retikülosit, eritrosit sentezinin normal hızlı ya da yavaş olduğunu gösterir.
-          Anemide retikülosit sayısı artar.
Efektif Eritropoez: Kan akışı hâlindeki eritrositlerin sayısı
İnefektif Eritropoez: Kan akımına girmemiş ancak ilikte fagosite olmuş eritrosit sayısı (normal olarak &10, megaloblastik anemide %50…)

Eritrositler

-          Olgun hâlde nükleus ve diğer önemli organelleri barındırmaz.
-          Ribozom da yoktur.
-          Proteinlerinin %98’i hemoglobindir.


Yüksek moleküler ağırlıklı proteinlerin plazmada artması durumunda eritrosit yüzeylerindeki elektriksel yük değişir ve hücreler hızlıca sedimente olarak rouleaux adı verilen yapılar meydana getirir. Aşağıda bir rouleaux yapısı görülmektedir:


Eritrosit Membran Proteinleri


Membran Proteinleri

-          %50 Protein
-          %40 Lipid
-          %10 Karbonhidrat
-          Kolesterol ve Fosfolipidler hemen hemen eşit düzeyde
-          Na-K ATPaz ve Ca-Mg ATPaz pompaları mevcut


Membran Transportu

Na-K ATPaz, Ca-Mg ATPaz, Na-K-2Cl-cotransporter, Na-Cl-cotransporter, Na-H exchanger, K-Cl-cotransporter, Gardos kanalı



·         Glikoz eritrosite kolaylaştırılmış difüzyon ile GLUT 1 aracılıyla girer.
·         Eritrositler aquaporin-1 adı verilen bir su kanalına sahiptir.
·         Bu su kanalı suyun geçişinin yaklaşık %85’inden sorumludur.
·         Anyon Değişimi Kanalları ayrıca nitrik okside (NO) bağlanır ve membrandan geçişini etkiler.
Membran Fosfolipidleri
·         Glikozilfosfatidilinositol (GPI) membranın dış yüzeyinde bulunur ve decay-accelerating faktörlerine (DAF) bağlanır.
·         DAF lizisi engeller.
·         Paroksimal Nocturnal Hemoglobinuriada GPI sentezi yoktur. Bu nedenle membran lizisi görülür.


Hemoglobin


·         Hemoglobin oksijenle bağlanır: oksihemoglobin
·         Karbondioksitle bağlanır: karbaminohemoglobin
·         Karbonmonoksitle bağlanır: karboksihemoglobin


·         Hb üretiminin %65’i: normoblast fazı, %35’i retikülosit fazındadır.
·         Hb A1c normal olarak %3-5 aralığında bulunur.
·         Her bir “hem” molekülü ve Fe2+ 1 molekül O2’ye bağlanır.
·         1 mol Hb 4 molekül O2 ile bağlanır.



Hemoglobin yapısı.

Hemoglobin-Miyoglobin karşılaştırması

T (Tense) Kondisyonu

-          T kondisyonunda deoksihemoglobin düşük oksijen affinitesine sahiptir.
-          Alfa zinciri ilk olarak oksijenle bağlanır.
-          Bu ilk bağlanma diğer bağlanmaları kolaylaştırır.

R (Relaxed) Kondisyon

-          İki alfa zincirin bağlanmasından sonra R durumu T’ye döner.

·         Hemoglobin ayrıca nitrik oksit (NO) taşıyabilir.
·         NO damar gevşeticidir.
·         Damar gevşemesi durumunda kan akımı ve dokuların oksijenlenmesi kolaylaşır.

NO Sentezi

-          Eritrositler kendi nitrik oksitlerini sentezlemek için bir dizi mekanizmaya sahiptir. NO’nun, eritrosit mekanizmasında rol oynadığı düşünülmektedir.
-          Hemoglobin olmaksızın kanda yaklaşık 5 ml O2/L taşınır.
-          Eritrositlerle ve hemoglobinle birlikte kanda 200 ml O2/L taşınır.

Eritrosit Yapısı

-          Eritrosit çapı 7.5-8.7µ
-          Eritrosit kalınlığı 1.9-2.2µ
-          Eritrosit hacmi 88µ3 (Normocyte, Normosit)
-          Eğer bu boyutlardan küçük ise mikrosit, büyük ise makrosit olarak adlandırılır.

-          Normal eritrosit seviyesi normokrom olarak adlandırılır. 27pg’den az ise hipokrom, 32pg’den yüksek ise hiperkrom olarak adlandırılır.


Kısım 2'ye devam etmek için tıklayınız.




Yorumlar

Diğer makalelerimizi kaçırmayın

Toraks Duvarı Kasları ve Fasyaları

Süperfisyal Baş ve Boyun: Arter,Ven ve Sinirler

Üriner Sistem Histolojisi