“Üzerinde
Ayet Beliren Çocuk” Yalanı
Haberin yayılmasının
üzerinden yıllar geçmesine rağmen, bu yalan haberin ısrarla yayılmaya devam
ettirildiğine bugün “Dursun Ali Fan” isimli, akıl ve mantıktan uzak paylaşımlar
yapan bir Facebook sayfasının “komikli” paylaşımlarını incelerken tanık oldum.
Bir anlık şaşkınlığı üzerimden attıktan sonra yorumları inceleme gafletinde
bulundum. İşte bu yazı; gördüğüm manzara, okuduğum aptallıklar ve insanların
nasıl bu kadar bilgisiz ve eleştirme kabiliyetinden yoksun olabildiğinin
zorunlu bir ürünü olarak ortaya çıktı.
İddia:
Rusya Dağıstan’da bir bebeğin vücudunda belirli günler, özellikle Cuma günü,
Kur’an ayetleri, Arapça Allah’ın sözleri ve “Allah” ismi beliriyor. Yazılar
birkaç gün bebeğin üzerinde kaldıktan sonra siliniyor, bir müddet sonra farklı
yazılar, tekrar beliriyor. Yazıların belirme sürecinde bebeğin ateşi
yükseliyor, bebek rahatsız oluyor. Bu olay Allah’ın bir mucizesidir.
İddiaya
Sunulan Objektif Delil: Yok (Kişisel Tecrübe)
Olası
Tanı: Dermatografik Ürtiker
Haber
Yapılan Bazı Türkçe Kaynaklar:
Mynet her zamanki gibi
milletin ilgisini çekmeye yönelik “Bilimin Açıklayamadığı Bebek” başlığıyla
olaya girmiş:
Zaman Gazetesi biraz
işkillenmiş olacak ki “iddiası” sözcüğünü eklemiş:
19 Temmuz 2015 günü
sosyal medyada yeniden popüler olan paylaşım:
Bağlantı Silinmesine
Karşı Ekran Görüntüsü:
Bağlantı
Silinmesi Karşı Haberlerin Ekran Görüntüleri:
Örnek
Haber Metni: (Zaman Gazetesinin 15 Ekim 2009 tarihli haberinden alıntıdır.)
“Dağıstan'da doğan bir erkek bebeğin vücudunda Kur'an-ı
Kerim'den ayetlerin belirlediği iddia ediliyor. Rus televizyonları Vesti 24,
Beşinci Kanal, Zvezda ve birçok internet sitesinde yer alan haber, ülkede
tartışma konusu oldu.
İlk olarak 'Russia.Ru' web-sitesi tarafından yayınlanan haberde,
Dağıstan'a bağlı Krasno-Oktyabrsk köyünde doğan bir çocuğun vücudunun farklı kısımlarında Kur'an-ı
Kerim'den ayetlerin belirdiği iddia edildi.
İddiaya göre, Yakubov ailenin ikinci erkek çocuğu olan Ali'nin vücudunun çeşitli kısımlarında
Kur'an-ı Kerim'den ayetler ve dini yazılar kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Ailenin henüz dokuz ayını doldurmamış minik Ali'nin bu durumunu kimseye
anlatmak istemediği, ancak "Yazıları
insanlara gösterin" yazısı belirince ailenin olayı başkalarına anlattığı
ileri sürülüyor.
Hamileliği döneminde çok sayıda din içerikli rüya gördüğünü iddia eden
Ali'nin annesi Madina Yakubova, yazıların
çocuğun doğumundan itibaren sürekli ortaya çıktığını söylüyor. Anne
Yakubova, " İlk önce Allah'ın adı
yazıldı. Daha sonra Ramazan'ın başlangıcıyla vücutta Kur'an-ı Kerim'den ayetler
belirlemeye başladı. Yazılar çıkmaya başladığı anda çocuk ağlayıp
sızlıyor." dedi . Yakubova yazıların çıktığı zamanlarda çocuğun geceleri
uyumadığını ve ateşinin 40 dereceye kadar yükseldiğini anlattı.
Sağlık görevlisi Saida Rasulova ise olayı
tıbbi açıdan açıklayamadıklarını söylüyor. Rasulova, ilk gördüklerinde yazıları
ben ya da alerjik bir durum sandıklarını ifade etti.
Yazının çocuğun vücudunda üç gün
durduğunu, ardından silindiğini anlatan Merkez Camisi imamı Abdullah, çocukta
belirlenen en son yazının "Allah her şeyin yaratıcısıdır." şeklinde
olduğunu illeri sürdü.”
Habere konu alan zavallı bebeğe dair
fotoğraflar:
Zaman Gazetesinden,
incelemek için aktardığım bu metni, şimdi detaylı analiz etmeye başlayalım. İlk
olarak 2009 yılında yurt dışında bazı haber sitelerince dünyaya servis edilen,
anne ve babanın videolarıyla da desteklenmeye çalışılan bu iddianın apaçık bir
şekilde delil yetersizliğine sahip olduğu görülüyor. Temellendirmek için ortaya
konulabilecek birtakım delillerin, bu haberde asla yer almamış ya da ısrarla bu
delillendirme çabalarının üstünün kapatılmış olduğunu göreceksiniz. Buna örnek
vermek gerekirse, ailenin iddiası olan “Çocuğun
üzerinde kendiliğinden ayet beliriyor” yargısını desteklemek amaçlı olarak
haberi yayan veya bunu kitlelere duyurma gayreti içinde olan insanların
hiçbirinin, bu “kendiliğinden ayet belirme” aşamalarını canlı olarak kayda almadığını,
bunların elle yazılmış olabilme olasılığını ya da herhangi bir hastalık olup
olmadığına dair kamuoyuna hiçbir belge sunmadıklarını göreceksiniz. Eğer
çocuğun teni üzerinde kısa süreli “ilahi” bir değişiklik oluyor ve bu müthiş
iddia dünyaya duyurulmak isteniyor ise bunun bizzat günden güne ya da saatten
saate kaydı tutulup ilgili heyetlerce gözetlenmesi, en azından çocuğun belirli
günlerde gözetim altında tutulup değişimlerin kayda alınması gerekirdi. Bu tip
delillendirme işlemlerinin hiçbirinin haberde yer almadığını göreceksiniz.
Aslında sadece bu bile, haberin asparagas ya da bilinçli/bilinçsiz kimselerce
kasıtlı olarak yayılmak istendiğini gözler önüne sermektedir. Unutmamamız
gereken bir söz var: “Olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıt gerektirir.”
Bir de bu tip doğaüstü
içeriklere sahip haberlere şu açıdan bakalım: internette sürekli bir ağacın
üzerinde, bir dağda, gökte, insan veya hayvan üzerinde kutsal olduğu belirtilen
yazılar yazılı olduğu söyleniyor. Ancak her nedense bu müthiş kutsal olay, bir
anda birileri tarafından internete yayılıyor ve bu ağaçtan, dağdan, insandan
veya hayvandan bir dağa hiç haber alınamıyor. Kutsal olduğu söylenen bir nesne,
internete koyulduktan sonra bir anda önemsizleşiyor ve akıbeti hakkında bir
bilgiye erişemiyorsunuz. Bir de bu haberler genellikle bebekler üzerinden yazılıyor. Acaba dertlerini anlatamadıkları için olmasın? Garip değil mi? Bu da sizde, sanki birileri tarafından
sırf bu haber için özenle seçilmiş, haberin yayılması süreci bitince bir daha
adından hiç söz edilmemesi gerekircesine üstü kapatılmış izlenimi uyandırmıyor mu? İnternet ortamında
birçok bu tip bebek göreceksiniz. Ancak bu muhteşem, kutsal ya da Tanrı
tarafından özenle mucize yaymak için “görevlendirilmiş” bebeklerin sonraki
yıllarda ne yaptığı hakkında hiçbir veri yok. Yoksa bu durum, bu mucize
haberlerinin asılsızlığıyla ilgili olmasın?
Diğer önemli noktaya
gelelim. Bir köyde hemşire (sağlık personeli) olan Saida Rasulova, konuyu tıbbi
olarak açıklayamadıklarını söylüyor. Bu belirtilerin alerji olduğunu sandığını
söylüyor. Dikkat etmemiz
gereken husus, tıbbi açıdan ortaya konan bir yargının baş aktörü olarak bir
hekim, bilim insanı ya da uzman değil, herhangi bir sağlık personeli var. Haberde,
alanında yeterince bilgi sahibi olmayan kişilerce, kısaca “tıbbi olarak açıklayamadık” şeklinde aktarılan cümleyle verilmek istenen
mesaj aslında çok belli: çok sınırlı sayıda bilgi ve olanaklarla, bilim
insanlarının perspektifinden geçmemiş bir vakayı açıklayamadık yargısıyla haber yapmak, düpedüz ilgi uyandırmak ve
kasıtlı olarak bu konuda cahil olan kimselerin düşünce evrenini cezbetmektir.
Nitekim haberde basit bir sağlık personelinin anlamakta zorlandığı bir durumu,
haber siteleri “bilimin açıklayamadığı çocuk” veya “mucize bebek” şeklinde
servis etmişlerdir.
Öyleyse çocuğun muhtemel tanısı nedir?
Çocuğun belirtilerine
en uygun rahatsızlık, dermatografik
ürtiker adı verilen bir deri rahatsızlığıdır. Dermatografik ürtiker, fiziksel ürtikerler arasında yer alan, alerjiyle
karıştırılmaması gereken (ki bu durum sağlık personelinin açıklamasıyla
uyumludur, ancak muhtemelen kendisi böyle bir rahatsızlığın varlığından
haberdar değildir), genellikle genç yaşlarda ortaya çıkan, deriye uygulanan
baskı sonucu deri yüzeyinin kabarmasıyla karakterize bir rahatsızlıktır. Deri
üzerine herhangi bir cisim ile baskı uyguladığınızda kısa süre içerisinde
deriniz kabarır ve istediğiniz/çizdiğiniz şekli alır. Bu özellikten ötürü dermografi adı verilen, deriye yazı
yazma faaliyeti gelişmiştir. Özellikle ürtikerli hastalar kendi vücutlarına
kolaylıkla yazı yazabilmekte, bu yazılar bir müddet vücutta kalıp ardından
silinmektedir. Yazılan yazılar geçicidir. Toplumda çok az görüldüğünden ötürü
birçok sağlık uzmanı dahi bu durumu fark etmemektedir. Bu durumda sağlık
bilimleri dışındaki çevrelerin bu rahatsızlığı tanıması beklenmemelidir. Bebeğin
belirtileri, bu rahatsızlıkla bire bir uyuşmaktadır. Bu tip rahatsızlıkların
bilinmediği ortamlarda gerek tanınma, maddi kazanç elde etme veya itibar edinme
gerekse birtakım psikolojik nedenlerden veya dinî inançlardan ötürü insanlar
yalanlara başvurmaktadırlar. Bunun bir örneği olarak bu zavallı bebeği ne yazık
ki göstermeliyiz. Bebeğin üzerindeki yazıları ailesinin ya da çevresinden
birinin yazmış olması kuvvetle muhtemeldir. Ürtikere sahip bu çocuğun, yazının
yazılma sürecinde ağlaması, ateşinin yükselmesi ve huzursuz olması da, ürtiker
semptomlarıyla bire bir uyuşmaktadır. Bizzat başkası tarafından bebeğin
üzerinde yazılmış olan; fakat “kendiliğinden” yazıldığı söylenen bu sözlerin
değişimiyle ilgili, kendiliğinden yazıldığını gösteren bir kaydın da haber
kaynaklarınca gösterilmemiş olması, şüpheleri artırmaktadır. Bu “mucize”
bebeğin, üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen bir daha hiçbir kaynak
tarafından dile getirilmemesi, akıbetinin belli olmaması da, birilerinin bu
haberlerden nasıl bir kazanım elde ettiğini düşündürmektedir. Bu tip çıkarlar
için zavallı bebekleri kullanmak, şeref yoksunu olmayı gerektirir. Bu durum
apaçık istirmarcılıktır.
Bazı dermatografik
örnekler:
Bir diğer önemli
noktaya da değinmeliyiz; o da bebeğin üzerinde yazılı olan Arapça yazılarla
ilgilidir. Allah tarafından bebeğin üzerine yazıldığı söylenen Arapça
yazıların, bir bakışta dahi elle yazıldığı anlaşılabilmektedir. Buna delil
olarak yazılar üzerinde çok ufak hataların yer alması, yazıların bazılarının
başı ve sonu arasında koyuluk farkının olması (ki bu durum dermatografik
ürtikerin bir sonucudur, yazılar bir müddet sonra silinmeye başladığından
yazılırken başı ve sonu arasında illaki bir ton farklılığı meydana gelecektir;
bebek üzerinde de bu kısmen da olsa fark edilebilmektedir.
Bebeğin üzerindeki
yazıların bir başkası tarafından yazıldığına diğer bir kanıt ise, bizzat
yazının kendisinden geliyor. Bilindiği üzere, peygamber döneminde yazılıp daha
sonra toplanan Kur’an, ilk dönemlerinde tamamen
harekesiz şekildeydi. Yani Kur’an ayetlerinin üzerinde, anlamı daha kolay
vermek amacıyla konulan harekeler yer almıyordu. Peygamberin yazdırdığı Kur’an
da bu şekildeydi. Fakat bebeğin üzerinde
yazılı olan ayetlere baktığımızda hemen hepsinin üzerinde, Kur’an’ın ilk
yazıldığını dönemlerden çok daha sonra bizzat insanlar tarafından Kur’an’a eklenen
bir özellik olan harekelerin yer aldığını görüyoruz. Harekeler, Kur’an’a,
ilk yazıldığı dönemden onlarca yıl sonra insan
eliyle eklenmiş ve kolaylığı görüldükten sonra çıkarılmamıştır. Kur’an’ın
ilk versiyonlarının hepsi harekesizdir:
Allah tarafından
peygambere (harekesiz bir biçimde) indirildiği kabul edilen ve öyle harekesiz yazılan ayetlerin, daha
sonradan insanlar tarafından eklenen harekelerle mucize olarak gönderilmesinin
akılla bağdaşır bir durumu yoktur. Ki zaten böyle bir mucizenin toptan
yanlışlığı/mantıksızlığı ortadadır.
Sonuç:
Güvenceleri, istekleri,
hevesleri veya inandıkları safsatalar uğruna insanların ne kadar
çirkinleşebileceğini ortaya koyan bir haber olarak düşünüyorum. Bebeğin
muhtemel tanısı olan dermatografik ürtikeri bilerek veya bilmeden kullanan
birtakım çevreler, bebeğin üzerinden medyada bir anlık söz sahibi olmuştur. Bu
tip yalan haberler üzerinden, daha çok cahil insana ulaşım hedeflenmektedir. Ve
ne yazık ki bu eylem çoğunlukla hedefine ulaşmaktadır. İşte bunun sosyal medya
örneklerini görüyoruz:
Hazırlayan: Necdet Ersöz
yani bu kadar arapça harfin düzgün bir şekilde bir araya gelip kuran ayetlerini oluşturmasını bu şekildeki saçma bir yazıyla mı açıklıyorsun.. Bunun olma olasılığını hiç düşündün mü. Boşuna düşünme çünkü öyle bir olasılık sayısı daha bulunmadı!!
YanıtlaSilAma bunu sadece akıl sahipleri anlayabilir!. Sen
Dermatografik ürtiker'e inanmaya devam et!!!
Merhaba Metin,
SilBurada belirtilen haber, yazımız sonrasında birçok sosyal medya adresinden ve haber sitesinden, temelsiz (yalan) olduğu ve iddiayı kanıtlayan hiçbir bulgu olmaması nedeniyle kaldırılmıştır. Haberin orijinal kaynağı, çoğunlukla asparagas haberleriyle ön plana çıkan bir Rus haber kaynağıdır. Bilginize.
Sevgiler.
Ya kendini doktor sanan putperest yada hıristiyan neysen ama müslüman olmayan doktor bey demografik üretiker demişsin de yapanlar müslüman olub da yaptı desek rus ailesi hıristiyan bu olaydan sonra müslümanlığı seçiyor ve etrafı da müslümanlığı kabul ediyor ve geçiyor eee bunu yalanlıyacak siz ve sizin gibi korkan hıristiyanlar yayılmasın diye anca böyle asparagas makaleler yaparsınız ama unutmayın ki rusların en ünlü yazarların dan tolstoy da müalümanlığı seçip kitaplar yazmayaa başlayınca müslüman akımı başlayabilir kokusuyla kitaplarını yasaklasa da gerçek er geç gün yüzüne çıkmıştır çıkıcaktır.. Ve size tavsiyem sizde müslümanlığı tanımaya öğrenmeye başlayıp kelime i şaadet getiriniz nitekim olasılık ararsanız sizin mutluluk içinde yaşayacagınız ortalama 70 yıla olasılık müslümanlığı yaşayarak ölürseniz hem mutlu bir yaşam ve sonsuz cennet olasılığı bilmem anlatabildim mi saygılar.. 😔
SilBirgün ben de uyduruk bir el yazısıyla anlamsız şeyler yazdığım bir kağıdı internette "uzaylılar bu notu bıraktı" diye paylaşmıştım,tamamen gırgır olsun diye.. Sabah uyandığımda gördüğüm yorumlara inanamadım! Uzaylılara inanan kimler varsa kendileri ve inanmayanlar için müthiş bir delil bulmuşçasına sevinmişlerdi. Hatta 2-3 kişi dalga geçti diye onlara saldırmışlar,kavga bile çıkmış! İşin enteresan tarafı uzaylılara körü körüne inananlar başka hiç bir belge-delil sormaksızın inanmışlardı bu şakaya. Sonra gel de şaka olduğunu söyle.. Benim de bilgim yok,arkadaş bulmuş deyip geçiştirmiştim...
YanıtlaSilBir HEMŞİRE olarak yazınızı okumaya başladım çünkü başta geçen tıp kelimesi daha detaylı bilgi alabileceğimi hissettirdi. Ancak yazınızın içinde "basit bir sağlık personeli" olarak bahsettiğiniz Hemşirelik profesyonel bir meslektir. Şayet sizde biraz olsun profesyonel davranabilseydiniz yazınızın inandırıcılığını arttırmak için bu kavramı kullanmaya gerek duymazdınız. Sizin "basit bir sağlık personeli" olarak bahsettiğiniz hemşirelerin dikkat ve bilgileriyle yine sizin deyiminize göre kaç tane "sağlık profesyonelinin" göremediği ince ayrıntıyı farkedip kaç hasta hayatını kurtardığını bilmeniz için çalışma ortamına girmenizi tavsiye ederim. İyi günler.
YanıtlaSilKalbi mühürlü olana ne göstersen boş..
YanıtlaSilTabi ki inanmayacaksınız..
Ailesinin ne çıkarı var da bu yalanı söylesin diye sormayacaksınız..
Rus televizyonları Vesti 24, Beşinci Kanal, Zvezda da neden haber olmuş bu olay..?
Bi siz akıllısınız gerisi salak mı diye sormayacaksınız..
Haber sitelerinde ailenin ilk zamanlar bunları gizlediğini ve fakat "Bu yazıları insanlara gösterin" yazdıktan sonra insanlara göstermeye başladıklarını da söylüyor..
Ama tabi bu da sizler için sadece yalan..
Sizden bahseden şu ayet geldi aklıma..
Allah şöyle diyecek: "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. İznimle çamurdan kuş biçiminde (bir şeyi) oluşturuyordun da (yine) iznimle ona üfürdüğünde bir kuş oluveriyordu. Doğuştan kör olanı, alacalıyı iznimle iyileştiriyordun, (yine) Benim iznimle ölüleri (hayata) çıkarıyordun. İsrailoğullarına apaçık belgelerle geldiğinde onlardan inkara sapanlar, "Şüphesiz bu apaçık bir sihirdir" demişlerdi (de) İsrailoğullarını senden geri püskürtmüştüm." [Maide Suresi, 110]
Allahın varlığını anca böyle şeyler görünce kavrayan ahmaklar, Allah baktığın her yerde, duyduğun her seste. ALLAH sence bunlara ihtiyaç duyar mı ?
YanıtlaSilSiz şaka mısınız? Daha bebeği canlı bile görmeden saçma sapan haberlere inanıyorsunuz. Bu dar görüşlülükten kurtulun artık. Her şeyin tıbbi açıklaması var. Tıbbın olması Allah'ın yokluğunu gösteriyormuş gibi konuşuyorsunuz. Reform öncesi Avrupayı yaşıyoruz. Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Bir bebeğin üstüne Allah niye yazı yazsın? Beyninizi kullanın yeter artık bu kadar cahiliyet! Araplarda birçok müslüman bilime katkıda bulundu zamanında. Siz hala eski kilise öğretilerinin peşini bırakmıyorsunuz.
Sil